Zindagi Na Milegi Dobara filmini tek part full izle (film izle)

Zindagi Na Milegi Dobara izle

Yönetmen: Zoya Akhtar
Senaryo: Zoya Akhtar , Farhan Akhtar
Görüntü Yönetmeni:Carlos Catalán
Yapımcılar:Farhan Akhtar , Sunitha Ram , Ritesh Sidhwani
Oyuncu:Hrithik Roshan , Abhay Deol ve Farhan Akhtar


Filmin Konusu: Kabir’ in hayatında kimse yokken Natasha adında bir kızla tanışırlar. Kısa bir süre sonra aralarında ilişki resmiyete dökülecektir. Kabir evlenmeden önce en yakın arkadaşlarıyla kısa bir tatile çıkmak ister. Bu geziyi uzun zamandır planlamaktadırlar fakat bir türlü gerçekleşmemiştir. Macera dolu bu yolculuğa bir kişinin tercihi neden olmuştur ve diğerleride mecburen devamını getirecektir.Kabir, İmraan ve Arjun artık dönüşü olmayan bir yola girmişlerdir. Bu yolda onları korkuları , alışkanlıkları ve hayat görüşleri tamamen değişecek sadece bulunduğu zamanı yaşamayı öğrenecekler. Eve dönmeleri eskisi gibi olmayacak tamamen farklılaşacaklardır..


Not:60 dakika sonra video duracaktır.Ya diğer alternatiften kaldığınız dakikadan devam ediniz Ya da Modemi kapatıp açınız.Sayfayı yenileyip devam ediniz.


Shaitan – Şeytan filmini tek part full izle (film izle)

Shaitan – Şeytan izle

Yapım: 2011 ~ Hindistan
Tür: Aksiyon , Dram , Suç
Oyuncular: Rukhsar , Abhijit Deshpande , Gulshan Devaiya , Kalki Koechlin , Kirti ulhari
Yönetmn: Bejoy Nambiar
Senaryo: Megha Ramaswamy , Abhijit Deshpande , Bejoy Nambiar
Yapımcı: Sunil Bhora , Simran Sawhney , Meraj Shaikh , Guneet Monga , Anurag Kashyap
Görüntü Yönetmeni: Madhi
Görüntü Yönetmeni: Anupam Roy , Prashant Pillai , Laxmikant Shantaram Kudalkar , yarelal Ramprasad Sharma , Amar Mohile , Ranjit Barot
Filmin Websitesi: http://www.imdb.com/title/tt136912/
Süre: 88 dk

Not:60 dakika sonra video duracaktır.Ya diğer alternatiften kaldığınız dakikadan devam ediniz Ya da Modemi kapatıp açınız.Sayfayı yenileyip devam ediniz.


Yaratik İstilasi – Alien Raiders filmini tek part full izle (film izle)



Yaratik İstilasi – Alien Raiders izle

Yapım:2008 ~ ABD
Tür:Bilim Kurgu, Gerilim, Korku
Yönetmen:Ben Rock
Oyuncular:Rockmond Dunbar, Bonita Friedericy, Courtney Ford, Carlos Bernard, Joel Mccrary, Mathew St. Patrick, Samantha Streets, Andrew Ableson, Derek Basco, Joseph Steven Yang, Kathleen Parker, Keith Hudson, Mark Anthony Vazquez, Tom Kiesche
Senaryo:Julia Fair, David Simkins
Yapımcı: Daniel Myrick, Tony Krantz, Steve Ecclesine, John Shiban
Görüntü Yönetmeni:Walt Lloyd Müzik:Kays Al-Atrakchi
Süre:1 saat 24 dk



MASKELİ VE ELİ SİLAHLI BİR GRUP BİR SÜPERMARKETİ ELE GEÇİRİR. ÇOK ZAMAN GEÇMEDEN BU KİŞİLERİN DÜNYA DIŞI VARLIKLARI AVLAYAN BİLİMADAMLARI OLDUKLARI ANLAŞILIR.


Not:60 dakika sonra video duracaktır.Ya diğer alternatiften kaldığınız dakikadan devam ediniz Ya da Modemi kapatıp açınız.Sayfayı yenileyip devam ediniz.


Hande Ataizi nişanlandı (Nişan görüntüleri)

Hande Ataizi nişanlandı (Nişan görüntüleri)
Ünlü oyuncu Hande Ataizi nişanlandı. Uzun zamandır Amerikalı gazeteci Benjamin Harvey ile aşk yaşayan Hande Ataizi, nişanlandığını duyurdu.

Hande Ataizi eğlence turunda karşılaştığı herkese yüzüğünü göstererek “Biz nişanlandık!” dedi.

Asmalımescit’te eğlence turuna çıkan Hande Ataizi ve Benjamin Harvey 'in oldukça keyifli olduğu gözlendi.

Hande Ataizi 'nin alkollü olduğu dikkat çekerken kendisini görüntüleyen muhabirlere sağ elindeki tek taş yüzüğü gösterip müjdeli haberi verdi: “Biz nişanlandık!”

Sevincinden sokakta karşılaştığı herkese sarılan Hande Ataizi, bir ara sokak çalgıcılarıyla da şov yaptı, muhabirlerden mikrofonlarını alıp yüksek sesle “Fasulye” şarkısını söyledi.


Kurtlar Vadisi ne zaman bitiyor

Kurtlar Vadisi ne zaman
Sekiz yıldır farklı kanallarda olsa da devam eden ve bir ekran klasiğine gelen Kurtlar Vadisi disisinin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz, fanatik izleyicilere acı haberi verdi

Takım elbiseli, sert bakışlı adamlar, her an kendini hissettiren yüksek gerilim ve resmiyet... Polat Alemdar'ı görmeye “Kurtlar Vadisi” setine gittiğimde bunlarla karşılaşmayı bekliyordum, yanıldım! Karakteri canlandıran Necati Şaşmaz'ın esprileri, kahkahaları beni şaşkına çevirdi. “Komedi oynayabilir misiniz” diye sorunca da “Hem de nasıl oynarım” dedi, üstüne sürprizi verdi: Senaryoyu yazmaya başladım zaten!

Dizinin yeni reklamlarında bunca yıldan beri ilk kez sakallı ve bıyıklı görünüyordunuz. Ama sanırım yine dayanamayıp kestirdiniz...
- Kökü bizde, sorun değil! Sekiz yıldır oynuyoruz “Kurtlar Vadisi”nde. Hiç sakallı halim yoktu. Cildim her gün tıraş yüzünden tahriş olmaya başlamıştı. Yaz tatilinde cildim biraz dinlensin dedim.

Erkekler sevmez değil mi her gün tıraş olmayı?
- Tabii ki bıkkınlık veriyor bir süre sonra. Gerçi ben tıraş olmayı eskiden severdim ama işin içine mecburiyet girince insan sıkılıyor, değişiklik istiyor. O yüzden de yaz tatilinde sakal bıraktım.

Tepkiler nasıldı?
- Beni hiç sakallı görmedikleri için, insanlar tanımıyor, yanımdan geçerken “Polat'a benziyor” diyorlardı. Öyle bir rahatlık da yaşadım yani...

Sekiz yıl mı oldu “Kurtlar Vadisi”nde?
- Dokuzuncu yıla giriyoruz hatta... 2002 Aralık'ta çekimleri başladı ilk.

Necati Şaşmaz olmanın sırrı nedir?
- Bunun sırrı senaryoda gizli herhalde... Bir de daha önce hiç televizyonda görülmemiştim, başka bir karakter oynamamıştım, bu durum gerçekçiliği artırdı. Dizinin tutması ve sevilmemin en önemli sebebi bu diye düşünüyorum.

BU DİZİYE BİR İKİ YIL ÖMÜR BİÇMİŞTİM

Dokuz yıl önce olayların böyle gelişeceğini düşünür müydünüz?
- Hayır. Dizinin tutacağını biliyordum. Sıkı bir iş yaptığımıza inanıyordum. Ama olsa olsa bir iki sene gider diye düşündüm. Böyle fenomen olacağı aklıma gelmezdi.

Bu devirde bazı hassas konulara değinmek, eleştirebilmek büyük cesaret istiyor. Sizdeki bu cesaretin kaynağı ne?
- Türkler kahraman olmayı seviyorlar. Biz de kahramanlık tarifini “Kurtlar Vadisi”nde çok güzel bir sözle yapıyoruz: “Sonunu düşünen kahraman olamaz.” Elbette ki deli cesaretine karşıyız. Bu sözü biz pelesenk ettik ağızlara ama akıl, mantık çerçevesinde sonrasını düşünerek kahraman olma derdindeyiz. Bu da öngörü ve analiz gerektiriyor. Özellikle senarist arkadaşlarımız buna çok dikkat ediyor. Dizinin interaktif bir kitlesi olduğu için de “Kurtlar Vadisi” bir yeri gösteriyorsa, herkes oraya dönüp bakıyor. Neticesinde odak gösteriyorsun bir şeyi anlatırken... Bunu iyi analiz edip, kurgusunu iyi yapmanız gerekiyor.

Onca sahneden sonra günlük hayatınızda da kendinizi süper kahraman gibi hissediyor musunuz?
- Tabii canım. Günde 50 tane çay içerim, herkes içebilir mi? Süper kahramanım!

Bu kadar geniş bir hayran kitleniz varken, istediğiniz gibi davranabiliyor musunuz?
- Davranıyorum davranmasına da, bunu algılayabilecek insanlar olmayınca onlar açısından uygun olanı yapmayı tercih ediyorum.

TAKIM ELBİSEYLE YÜZECEK HALİM YOK

Biz sizi yazın hiç deniz kenarında görmedik. Acaba mayolu bir görüntü Polat Alemdar'a ters mi düşer?
- Hayır, ben çok girdim denize. Mayolu fotoğraflarım da var. Mesela Polat Alemdar şapka takmaz, ben şapka da, gözlük de taktım. Spor giyindim. Sadece bu yıl değil, her yaz rahatım. Ben aynı zamanda şirketin yönetiminde bulunduğum için toplantılara da takım elbiseli gidiyorum ama onun haricindesporgiyinen bir insanım. İnsanlar herhalde saunaya da takım elbiseli girdiğimi sanıyorlar. Mesela yıllar önce Anadolu Yakası'nda havuza gitmiştim. “Aaa! İnanamıyoruz... Sizi mayolu da mı görecektik” dediler. “Evet” dedim; “Takım elbiseyle yüzecek halim yok!” Fotoğraf çektirmek istediler, o ricayı da “Kusura bakmayın, ben havuza geldim” diyerek geri çevirdim.

Sürekli ilgi odağı olmak, bakışları üzerinde hissetmek zor olmalı?
- İnsanlar belki de bir daha hiç karşılaşmayacağı bir ünlüyü gördüklerinde yaklaşmak, konu açmak istiyorlar. Bir şey söylüyorlar, ama anlamsız. Sadece konuşmuş olmak için konuşuyorlar. Belki kendileri de o heyecanla saçmaladıklarının farkında. Siz sakin sakin anlamaya çalışıp mantıklı karşılıklar verince toparlayabiliyorlar çoğu zaman. Her şeyin özü temas. Sonuçta benimle bir şey paylaşmak istiyor, o yüzden incitmemek lazım insanları.

BU DİZİ BİTMEDEN KOMEDİ OYNAYAMAM

Dizi TNT'ye geçti. Daha mı zor, yoksa daha mı kolay olacak izleyiciye ulaşmak?
- “Kurtlar Vadisi”nin nasıl kendi günü, kendi saati varsa, kendi izleyicisi de var. Onun için kanal önemli değil... Ben pek reyting kaygısı taşıyan biri değilim. İzlenirliğimizi bildiğimden dolayı böyle bir kaygı taşımıyorum.

Polat Alemdar hayatınızdan çıksa yıkılır mısınız?
- Ondan sonra yapabileceklerimden dolayı kendimi mutlu hissettirir.

Yeni işler manasında mı?
- Tabii. Çünkü yapacağım çok şey var. Planladığım, senaryolarını yazdığım... Bunların hiçbirini yapamıyorum, çünkü Polat Alemdar'ı oynamak zorundayım. Ama bu benim iskeletim değil. O benim ancak giydiğim kostüm. Etim bile değil.

Ne kadar daha devam edecek daha “Kurtlar Vadisi”?
- Ben bu sezon son diye düşünüyorum ama son kelimesini hiç telaffuz etmek istemiyoruz. Çünkü hem senaristler, hem fanlarımız, hem bizler “Kurtlar Vadisi” bitsin istemeyiz. Tabii bir şekilde nihayeti olacaktır.

Komedi oynayabilir misiniz?
- Hem de nasıl! Neler oynarım neler! Birkaç senaryo yazdım zaten, bunların arasında komedi de var. Çok güzel oynarım ama önce “Kurtlar Vadisi”nin bitmesi gerekiyor.

İLAHİ AŞK İLE MUTLUYUM

Neredeyse 10 yıldır fazlasıyla göz önünde olan bir insansınız. Ama bugüne kadar yanınızda kimseyi görmedik. Özel hayatınızı bilmiyoruz hiç... Yok mu aşk?
- Ben Allah ile beraberim. İlahi aşk diye bir şey var ve ben onunla mutluyum. O her zaman benim içimde, etrafımda, yanımda... Onunla yaşıyorum.

Bir aile kurmak, baba olmak hiç mi istemiyorsunuz?
- Elbette çocuklar olsun, geleceğimize yön versinler isterim. Güzel kaderler yaşasınlar... Ama bu kaderler bizim elimizde değil.


'Tezkere yarın mecliste'

'Tezkere yarın mecliste'
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''17 ekim 2011 tarihinden itibaren 1 yıl daha Kuzey Irak ve mücavir alanlarda terörle mücadele kapsamında kara harekatı yapılabilmesiyle ilgili tezkeremiz, imzalanarak TBMM'ye gönderilmiştir'' dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu'na ilişkin yaptığı açıklamada, hükümete sınır ötesi harekat yapabilme imkanı tanıyan tezkerenin Bakanlar Kurulu toplantısında imzalandığını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:

''Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl, hükümete yetki verilmiştir sınır ötesi kara harekatının, Kuzey ırak ve mücavirinde yapılabilmesini teminen. Bu yetkinin süresi 17 Ekim'de sona ermektedir. Biraz önce Bakanlar Kurulu tezkeresi imzalandı. Yarın umuyorum ki TBMM'ye gönderilecektir ve 1 Ekim'de yeni yasama yılının başlamasıyla Meclisimizin ilk gündemine alacağı konulardan birisi, 17 Ekim 2011 tarihinden itibaren 1 yıl daha kuzey ırak ve mücavir alanlarda terörle mücadele kapsamında kara harekatı yapılabilmesiyle ilgili tezkeremiz imzalanarak TBMM'ye gönderilmiştir.''

"HİÇBİR HAKİKAT GİZLİ KALMAMALIDIR"
Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'na ''karşı yapılmış hareketin, ister bir kaza olsun, isterse herkesi derinden yaralayacak bir suikast olarak tecelli etsin, bir insan olarak onu kaybetmenin üzüntüsünü taşıdıklarını'' belirterek, ''Ama alemde hiçbir hakikat gizli kalmamalıdır. Bu olay, sonuna kadar incelenmeli ve gerçekten, rütbeli rütbesiz, bu aletleri söken veya bir takım şeyleri yok etmeye çalışan bir gayret söz konusu ve bu yargı kararıyla tespit edilirse, bundan ayrıca seviniriz çünkü, gerçek ortaya çıkmış olur'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin görüntüleri izlediniz mi? Suikast iddiaları var. O görüntüleri izledikten sonra ne düşündünüz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Hayır görüntüleri izlemedim. TV ekranlarına aksettiği kadarıyla izledim, onları kastediyorsanız. Ama özel olarak bu video kaydının tamamını izlemiş değilim. Bu konuda Meclis Araştırma Komisyonumuz çalıştı, Devlet Denetleme Kurulu da çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konudaki düşüncelerini, bilgilerini ifade etti. Bunların gereği mutlaka yapılacaktır. Ama bunu, şimdiden bir şekilde bir suikast veya kasıtlı bir hareket olarak da sınıflandırmamak gerekir. Üzerinde çalışılması, derinlemesine incelenmesi ve eğer gerçekten sorumlular varsa bu sorumluların tespit edilip, yargı önüne çıkarılması gerekir. Muhsin Bey, Muhsin Başkan, hepimizin çok sevdiği, çok saygı duyduğu bir siyasetçiydi. Dün, BBP Genel Başkanı Sayın Destici'nin evlatlarının sünnet düğününe katıldım, orada da pek çok dostlarıyla birlikteydik. Ona karşı yapılmış hareket, ister bir kaza olsun, isterse hepimizi derinden yaralayacak bir suikast olarak tecelli etsin, bir insan olarak onu kaybetmenin üzüntüsünü taşıyoruz. Ama alemde hiçbir hakikat gizli kalmamalıdır. Bu olay, sonuna kadar incelenmeli ve gerçekten, rütbeli rütbesiz, bu aletleri söken veya bir takım şeyleri yok etmeye çalışan bir gayret söz konusu ve bu yargı kararıyla tespit edilirse, bundan ayrıca seviniriz çünkü, gerçek ortaya çıkmış olur.''

BBP MİLLETVEKİLLERİ
Arınç, ''Yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde 1 Ekim'den sonra BDP'nin Meclis'e gelip yemin etmesi halinde sürece dahil edilip edilmeyeceğine'' ilişkin soru üzerine de ''Bugün yazıldığı ve imzalandığını bildiğimiz mektup, partilerarası bir faaliyettir, Hükümetimizle doğrudan bir ilişkisi yoktur'' dedi.

Sahip olduğu bilgiyi vermek istediğini ifade eden Arınç, yeni bir anayasa yapılmasına ilişkin çalışmalara bir şekilde başlanması amacıyla AK Parti Genel Sekreterliği tarafından, parlamento içinde yer alan ve yasama görevine başlayan partilere, yani 12 Haziran seçimlerinden sonra Meclis'e gelerek ant içen partilerin, genel sekreterlerine yönelik bir yazı gönderildiğini söyledi.

Bu yazıda, konuları görüşmek üzere AK Parti'den 5 kişinin görevlendirildiği, mektup gönderilen partilerin de görevlendirecekleri isimlerle görüşme yapılması arzulandığını anlatan Arınç, şöyle devam etti:

''Benim bildiğim bu... Buna hangi partiler olumlu cevap verdiler, ilk randevu ne zamandır? Ben huzurunuza yeni çıkıyorum, bu konuda bilgi sahibi değilim. Ancak öğrendiğim kadarıyla, Genel Başkanımızın da değil çünkü, Hükümeti bir şekilde anlatıyor olmaması lazım, biz bunu partiden partiye bir faaliyet olarak görüyoruz. Sanıyorum diğer partilerin de böyle bir isteği ve arzusu var. Yani AK Parti'nin koordinatörlüğünü veya Hükümetin kendi düşüncelerini bir şekilde diğer partilere dayatmasını veya anlatmasını onlar da arzu etmiyor.

Bu hassasiyete uygun olarak partimizi temsilen genel sekreterimiz, diğer partilerin genel sekreterlerinden randevu talebinde bulunmuştur. Bu medeni bir görüşme olacaktır. Bu 5 arkadaşımızın kimliklerini biliyoruz. Anayasa çalışmalarında görev olarak da kalitelerini veya en azından gayretlerini bildiğimiz arkadaşlar da partiden arkadaşımız olacaktır. Adalet ve Anayasa komisyonları başkanları olacaktır. Sayın Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay olacaktır.

BDP... Yani o partiye bir mektup yazılmadığını düşünüyorum. Çünkü, o parti henüz Mecliste temsil edilmiyor. Gruplarını kurduklarını biliyoruz. Ama yasama faaliyetlerine başlamak, ant içmekle ancak mümkün olabiliyor. Eğer 1 Ekim'den sonra böyle bir şey gerçekleşirse ki hepimiz her gün gözümüzü açmış BDP'nin gelip gelmeyeceğini tartışıyor da değiliz, bunun merakı başkalarına düşer, gelirlerse kendileri bilir, gelmezlerse yine kendileri bilir. Ama geldikleri takdirde sanıyorum ki AK Parti onları da ziyaret etmek için onlarla da görüşmek için bir girişimde bulunacaktır.''

TERÖR OLAYLARININ VERİLİŞ BİÇİMİ
Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Ben önümüzdeki günlerde belki yine medyamızın değerli kuruluşları ile ve o kuruluşların başındakiler ile bir toplantı yapmayı, bunun (terör olaylarının veriliş biçimi) bir milli mesele olduğunu, batı ölçütlerinde bir haber verme tekniğinin Türkiye'de de mutlaka yerleşmesi gerektiğini konuşacağım. Bu dostane bir konuşma olacak'' dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son Bakanlar Kurulu'ndan bu yana yaptığı yurt dışı temasları konusunda bilgi verdiğini belirterek, ''Bunlar Mısır, Tunus, Libya'ya yaptığı önceki ziyaretlerdir'' dedi.

Arınç, Başbakan Erdoğan'ın daha sonra ABD'de yaptığı BM toplantıları münasebetiyle yapılan görüşmeler, karşılıklı konuşmalar ve diplomatik temaslar konusunda da Bakanlar Kurulu'nu bilgilendirdiğini ifade etti.

Arınç, Kurul'da parlamento çalışmaları ile ilgili konuların da gündeme geldiğini belirterek, 1 Ekim'den itibaren yeni yasama döneminin başladığını kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bakanlar Kurulu'nda iç güvenlikle ilgili bazı gelişmeler konusunda ilgili bakanların bilgi verdiğini de bildirdi.

Bir gazetecinin, ''Son dönemde meydana gelen terör olaylarının medya tarafından işlenişine ilişkin'' sorusu üzerine Arınç, şunları söyledi:

''RTÜK Başkanı ile o zaman İçişleri Bakanı olan Sayın Beşir Atalay, gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile bir toplantı yapmıştı. Bu toplantılar İstanbul'da olmuştu. Yani terör ile ilgili haberlerin ekranlardan veya medya organlarından veriliş şeklinin objektif olması, ama terör örgütünün propagandasını yapacak düzeyde olmaması, halkı korku, panik ve tedirginliğe götürecek düzeyde olmaması için batıda ne yapılıyorsa, ölçü ne ise bunlar konusunda bir görüş teatisinde bulunulmuş ve sonunda da yazılı bir sonuca bağlanmıştı. Sayın Birand Kanal D'yi mi temsil ediyordu, yoksa başka bir kuruluşu mu temsil ediyordu, tam hatırlayamıyorum. Sanıyorum 7-8 maddelik bir ilke kararına da varılmıştı.

Buna büyük ölçüde varılıyor, ama hala son dakika, flaş diye geçilen 'Cayır cayır yanıyor', 'Bilmem ne yapılıyor' diye, insanları korkuyla, panikle ve aynı zamanda terör örgütünün bu kadar büyük şeyi yapabileceği konusunda adeta propagandasına yönelebilecek başlıklardan, efektlerden, haber verilişinden uzak kalmak gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

Ben önümüzdeki günlerde belki yine medyamızın değerli kuruluşları ile ve o kuruluşların başındakiler, belki anchormanler ile belki genel yayın yönetmenleri ile bir toplantı yapmayı, bunun bir milli mesele olduğunu, batı ölçütlerinde bir haber verme tekniğinin Türkiye'de de mutlaka yerleşmesi gerektiğini konuşacağım. Bu dostane bir konuşma olacak. Bu konuda hiçbir müeyyide uygulama imkanımız da yok, ancak onların da vatanperverliklerine güveniyoruz eminim beraberce müşterek bir noktaya varmış oluruz.''

''İHMALİ OLDUĞU KONUSUNDA BİR BİLGİ YOK''
Bülent Arınç, son günlerde gerçekleştirilen terör olaylarıyla ilgili olarak, ''Şu ana kadar güvenlik görevlilerin bir ihmali olduğu konusunda bir bilgi elimizde yoktur. Esasen tecavüzden de taarruzdan da görüyoruz ki çok sinsice hazırlanmış bir plan ve bir takım destekleri ile maalesef ortaya konulmuş bulunmaktadır'' dedi.

Bir gazetecinin, ''Terörle mücadele kapsamında tezkerenin gönderildiğini söylediniz. Kara harekatına ilişkin değerlendirmelerde bulundunuz mu? Özellikle son Ankara'da olan saldırıda istihbarata ilişkin bir eksiklik olduğunu düşünüyor musunuz? Dün Başbakanın ,'terörle mücadele siyasetle müzakere ederiz' sözü vardı. Siyaseti BDP olarak yorumlayan da var yapılan görüşmeler olarak yorumlayan da var. Başbakan bu konuda bir değerlendirme yaptı mı?'' sorusuna Arınç, ''Geçmişten bu yana çokça sorduğunuz bu soruyu umarım tekrar sormayacaksınız. Kara harekatı gündemde midir? Ne zaman yapılacak şeklinde...'' yanıtını verdi.

Kendisinin burada Hükümet Sözcüsü olarak, bu konudaki düşüncelerini ifade ettiğini ama onunla yetinmeyerek zaman zaman gazetecilerin İçişleri Bakanı'na zaman zaman da Milli Savunma Bakanına da bu soruyu sorduklarını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''Artık bu soruları siz sormayın biz de cevaplandırmayalım. Ancak, geçtiğimiz yıl çıkarılan ve halen devam eden yetki içerisinde ne varsa şimdi önümüzdeki günlerde çıkacak olan yetki tezkeresinin içinde de aynı yetkiler var. Yani; terörle mücadele gerektirdiği taktirde Kuzey Irak ve mücaviri diye sınırlandırılan yetki, süresi ve sorumlulukları da tezkerede açıkça belirtilmiş olan konu, bizim bu konudaki azmimizi, kararlılığımızı göstermektedir. Yetki ile ilgili tezkeremiz zaten TBMM'ye intikal ettiğinde sizin de bilginiz dahilinde olacaktır. Oradaki tarihleri ve istenen yetkinin sınırlarını hep beraber göreceğiz.''

Son meydana gelen olayların toplantıda görüşüldüğünü de ifade eden Bakan Arınç, ''Bu konudaki gelişmeler İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcımız tarafından bilgi olarak ortaya konuldu'' dedi.

Bu konu üzerinde bakanların da düşüncelerini ifade ettiklerini anlatan Arınç, şunları söyledi:

''Biz, tabii her olayı, şüphesiz öncesinden güçlü bir istihbaratla önlemeye çalışırız. Olay meydana geliyorsa, vukuya geliyorsa, hem sorumluların yakalanması hem de zarara uğrayanların zararlarının tazmin edilmeni noktasındaki harekete geçecek mekanizmaları kullanırız.

Ne yazık ki bugün geçtiğimiz günlerde Kumrular Sokak'ta meydana gelen olayla ilgili olarak, artık basının da bilgisi dahilindedir; eşkali belirlenmiş bir kişi üzerinde arama faaliyetleri devam etmektedir. Çok kapsamlı bir arama içerisindeyiz. Bu kişinin yalnız mı olduğu, bağlantıları olup olmadığı veya hangi amaçla bu eylemi gerçekleştirdiği bütün bunlar titiz bir inceleme sonucunda umarım en kısa zamanda ortaya çıkarılacaktır.

Tabii Siirt'te meydana gelen olay da bir komplike olaydır. Karakolumuza vuku bulan tecavüzün, sonunda maalesef hayatını kaybeden askerlerimiz bulunmaktadır. Yine Siirt merkezinde 4 tane bayana, kızımıza, kadınımıza vuku bulan alçakça tecavüz de yine kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılanan ve herkesin üzüntüsüne mucip bir olaydır.

Bütün bunlarla ilgili olarak, hem sorumlular yani güvenliğimizi sağlamakla görevli olan kişilerin bir ihmali olup olmadığı ama bunun yanında da mutlaka bu eylemi gerçekleştirenler, bunun önceden hazırlığını yapanlar ve sonucunu üzerine alanlar veya almayanlar konusunda bütün incelemeler yapılmaktadır.

Şu ana kadar güvenlik görevlilerin bir ihmali olduğu konusunda bir bilgi elimizde yoktur. Esasen tecavüzden de taarruzdan da görüyoruz ki çok sinsice hazırlanmış bir plan ve bir takım destekleri ile maalesef ortaya konulmuş bulunmaktadır. Bundan sonraki bütün gayretlerimiz bu ve buna benzer olayların bir daha tekrarlanmaması, gözyaşı dökmemek, şehitlerimizin, gazilerimizin hatıralarını hiç olmazsa biraz olsun unutabilmek... Çünkü, Türkiye'nin huzura sükuna ihtiyacı var. Terörle mücadele kapsamında bugüne kadar ne yaptıysak daha fazlasını yapacağız. Bundan da kimsenin endişesi olmasın.''

''BAŞBAKAN'IN SİYASETTEN KASTETTİĞİ...''
Başbakan Erdoğan'ın, ''terörle mücadele edeceğiz, siyaset de müzakere alanımızda'' dediğini dile getiren Arınç, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

''Bu çok açık bir ifade. Eğer bugün kendilerini belli bir etnik kökenin mensubu olarak ve kimlerden oy aldıklarını da bir şekilde ifade ederek seçilmiş milletvekilleri kastediliyorsa, öncelikle bu insanlar için siyasetin ana zemini TBMM'dir. TBMM, milli iradenin tecelli, temerküz ettiği, toplandığı yerdir ve orada kürsü masumiyeti vardır. Kürsü dokunulmazlığında, herkes düşüncesinden, sözlerinden ve oylarından dolayı sorumlu değildir. Dolayısıyla gerek bölgenin gerekse, tüm Türkiye;nin sorunlarını çözme konusunda kim ne biliyorsa, bunu rahatlıkla ve büyük bir özgürlük içinde konuşabileceği tek yer TBMM'nin kürsüsüdür. O kürsüde konuştuklarını dışarıda tekrarlamaları halinde dokunulmazlıktan istifade edeceklerdir. Ana zemini kullanmayarak ona benzer mekanlar oluşturmaya çalışmanın veya Meclisteki görevlerine başlama konusunda isteksiz davranmanın yanlış olduğunu düşünüyoruz.

Seçilmek ve vekil sıfatını almak bir vekalet görevine başladıklarını gösterir. Eğer halktan aldıkları vekalet görevini bir şekilde yerine getirmemekte direnirlerse, bunun karşılığını hem TBMM'nin kendi mekanizmaları hem de vekalet aldıkları halktan görecekleri şüphesizdir. Elbette TBMM'de temsil edilen veya edilmeyen tüm siyasi partilerin söyleyeceklerini dinlemek ama özellikle Meclis içerisinde bulunan milletvekilleri, hangi konuda ne söyleyeceklerse, Hükümet olarak da Adalet ve Kalkınma Partisi olarak da onun karşılığını vermek, doğrularda birleşmek, yanlış olan noktalarda da belki birbirimizi hatırlamak veya birbirimize saygı göstermek gerekir. Bu konuşma Bakanlar Kurulunda gündeme gelmedi ama esasen gündeme gelmesi için de sebep yok. Sayın Başbakanımızın 'siyaset' derken mutlaka seçilmiş milletvekillerini ve siyasi partileri amaçladığını, onları ifade etmek istediğini düşünüyorum.''

''BEN MECLİS BAŞKANLIĞI YAPTIM''
Arınç, ''Bu da BDP'li vekilleri kastederken bir İçtüzük uyarısı mıdır?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:

''Ben Meclis Başkanlığı yaptım. O soruyu sormanıza gerek yok. Yani bir milletvekilinin nasıl davranması gerektiğini İçtüzüğümüzün hükümleri çok açık biçimde ortaya konuyor. Bu, benim için de uygulanacak bir şeydir, 550 milletvekili için de uygulanacak bir şeydir. Kimse için bir imtiyazı, bir ayrıcalığı gözetmemiz doğru olmaz. Türkiye'de hiç kimse 'aman ha Meclis'e gelin' diye onlara her gün yalvarmak durumunda değil. Ama siyasetin gereği budur. Arkadaşça, dostça milletvekili sıfatını taşıyan onların bir dostları, en azından milletvekili olarak bir arkadaşları sıfatıyla 'siz seçildiğinize göre, yeriniz TBMM;dir' dememizin ben doğru olduğunu düşünüyorum. Buna karşı çıkarlarsa veya Meclise gelirler de İçtüzüğe aykırı davranışlarda bulunurlarsa, hepimizin maruz kalacağı muamele İçtüzükteki hükümlerdir.

Kürsüye çıkan insan İçtüzük çevresinde konuşur. Oyunu kullanan insan, grup olarak hareket eden insan, soru soran gensoru veren insan, İçtüzük hükümlerine bağlı olmalıdır. Üç kişi milletvekili olarak bir şeyi imzalasa Meclis Araştırması veremez. En az 20 kişi olması gerekir. Gensoru vermek için Meclis Soruşturması talebinde bulunmak için birisinde 55 kişinin imzasını, birisinde 20 kişinin imzasına ihtiyaç vardır. Hiç kimse layüsel davranamaz. İçtüzük hepimizi bağlar. Ben bunu kastetmek istedim.''

Arınç, ''Sayın Başbakan daha önce Hatay ziyaretinden sonra Suriye;ye yaptırım sürecinin başlayacağını söylemişti. Ziyaretin ardından Türkiye Suriye;ye ne gibi yaptırımlar uygulayacak. Bununla ilgili değerlendirmeler yaptınız mı?'' sorusuna, ''Çok basit ziyaretten sonra bunları göreceğiz, öğreneceğiz'' yanıtını verdi.


Medvedev istedi, Kudrin istifa etti

Medvedev istedi, Kudrin istifa etti
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in başbakan olacağı hükümette yer almayı kabul etmeyeceğini açıklayan Maliye Bakanı Aleksey Kudrin istifa etmek zorunda kaldı.

Rusya Başbakanı Vladimir Putin'e yakınlığı ile bilinen ve Başbakan Birinci Yardımcılığı görevini de yürüten Kudrin, 2000'den bu yana koltuğunu koruyordu.

Devlet Başkanlığı sözcüsü Natalya Timakova, Maliye Bakanı Kudrin'in istifasını verdiğini ve Medvedev'in de istifa dilekçesini onayladığını açıkladı. Rusya'nın modernizasyonu ile ilgili düzenlenen programa katılan Kudrin, Medvedev'in sert eleştirilerine muhatap olmuş ve gün içerisinde istifasını vermesi istenmişti.

Kudrin'in Medvedev'in ekonomik politikaları ve özellikle de savunma harcamaları ile ilgili konularda fikir ayrılığı içinde olduğu biliniyor. 2000'den bu yana Maliye Bakanlığı görevini sürdüren Kudrin (50), Sovyet döneminden kalma borçları ödemiş, petrol gelirleri ile oluşturduğu fon aracılığı ile 2008 krizinin en az zararla atlatılmasını sağlamıştı. Başbakan olmayı bekleyen Kudrin'in taleplerine yeşil ışık yakılmaması nedeni ile Maliye Bakanının Medvedev karşıtı açıklamalarda bulunduğu kaydediliyor.

Toplantıda Kudrin'den gün içinde istifasını isteyen Medvedev, Putin'le görüşme talebini de sert bir dille eleştirdi. Medvedev konuşmasında, "Başbakan dahil olmak üzere istediğinle görüşebilirsin… Ancak ben hala başkanım. Bu tür kararlar da benim tarafımdan alınıyor…" dedi.

Kudrin'in "acil" istifasını isteyen Medvedev, mevcut politikalardan memnun olmayanların da bir an önce istifalarını sunmalarını talep etti. Medvedev hiç kimsenin disiplini ve hükümet uyumunu sabote etmeye hakkı olmadığını vurguladı.

"MALİ PİYASALAR OLUMSUZ ETKİLENECEK"
Rusya Başbakanı Putin'in yeniden Kremlin'e dönecek olmasını temkinle karşılayan mali piyasaların Kudrin'in istifasından olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Ekonomist Sergey Karihalin Ria Novosti'ye yaptığı değerlendirmede, sıkı mali disiplin politikalarının destekçisi olarak görünen Kudrin'in istifasının olumsuz yansıyacağını savundu. Karihalin, "İstikrar Fonu'nun koruyucusu olarak görülen Kudrin'in ayrılışı mali piyasalarda risk oluşturuyor." dedi.

1997-1999 yıllarında Maliye Bakanlığı görevini yapan Mihail Zadornov da Kudrin'in hükümetin en güçlü bakanı olduğunu, küresel mali krizin olduğu bir süreçte ve seçimlere altı ay kala ülkenin maliye bakansız kalmasının hiç de memnun edici bir durum olmadığını söyledi.


Transformers 3 filmini tek part full izle (film izle)

IMDB Puanı: 6.7
Yapım: 2011 ~ ABD
Tür: 3 Boyutlu, Aksiyon, Bilim Kurgu, Fantastik
Oyuncular: Shia LaBeouf, Josh Duhamel, Tyrese Gibson, John Malkovich, Patrick Dempsey
Seslendirenler: Hugo Weaving, Leonard Nimoy, Peter Cullen, Tom Kenny, Jess Harnell
Yönetmen: Michael Bay
Senaryo: Roberto Orci, Alex Kurtzman, Ehren Kruger
Yapımcı: Steven Spielberg, Michael Bay, Ian Bryce, Lorenzo Di Bonaventura, Don Murphy
Görüntü Yönetmeni: Amir M. Mokri
Konusu:Amerikan-Rus rekabetiyle başlayan filmimiz bir anda istilaya dönüşüyor. Rus kozmonotların tesadüfen buldugu Prime,kahramanlarımızın basına beklenmedik olayların gelmesine yol açıyor. Transformerslar için gezegeni terketmenin zamanı gelmiştir artık. Serinin son filmi.

Not:60 dakika sonra video duracaktır.Ya diğer alternatiften kaldığınız dakikadan devam ediniz Ya da Modemi kapatıp açınız.Sayfayı yenileyip devam ediniz.






Twitter Delicious Facebook Digg Favorites More